Fotoğraf: açık kaynaklardan
Pek çok insan kalp ya da beyin yüzünden yaşlandıklarını düşünüyor ama ilk yıpranan pankreas oluyor
Her sabah acelemiz vardır: Kahve alırız, bir şeyler atıştırırız ve günün doğru başladığını düşünürüz. Ancak doktorlar uyarıyor: Kahvaltı çoğu zaman pankreasın en önemli organlarından birinin yıkımının başlangıcıdır.
Uzmanlar şunu açıklıyor: Pankreas şeker seviyelerini ve enerjiyi kontrol ediyor ve aslında ömrümüzü etkiliyor. Başarısız olunduğu takdirde diyabet, obezite, kalp-damar sorunları, kronik yorgunluk ve damar bozuklukları ortaya çıkar.
Pek çok insan kalpten ya da beyinden dolayı yaşlandıklarını düşünür ama ilk yıpranan pankreastır.
Hata #1: Tatlı kahvaltı
Pankreasın ana düşmanı tatlı kahvaltıdır. Ve bu sadece çöreklerle ilgili değil. Tehlike tatlı yoğurtlarda, meyve sularında ve hazır kahvaltılarda yatıyor.
Sabahları bir çörek, sanki glikozu doğrudan damarınıza enjekte etmişsiniz gibi kan şekerinizi yükseltir. Doktorlar, yıllarca süren bu tür kahvaltılardan sonra pankreasın artık başa çıkamayacağını ve kişinin ilaç tedavisine başladığını söylüyor.
Hata #2: Aç karnına kahve içmek
Doğal kahve bile aç karnına içildiğinde vücuda zararlıdır. Pankreas stres alır, gastrointestinal sistem asit yükü alır.
Enerji aldığınızı sanıyorsunuz ama gerçekte yaptığınız şey pankreasınızı doldurmak ve kortizol salınımını tetiklemektir.
Pankreas başka neyi sevmez?
Her 2-3 saatte bir sık sık atıştırmalıklar – meyveler, kuruyemişler, kurabiyeler – organın dinlenmesine izin vermeyin. Sonuç olarak kişi “doğru” beslense bile kendini yorgun hisseder ve kilo alır.
Endokrinologlar ayrıca sabah kahvesinin bir tür “canlılık kredisi” olduğunu da ekliyorlar. Vücut enerji almak yerine iç kaynakları harcar. Onlara göre kahve içmek için en uygun zaman, uykunun doğal olarak oluştuğu saat 15:00 ile 16:00 arasıdır. Güvenli kafein miktarı günde 400 mg’a kadar veya yaklaşık dört espressodur.
Pankreasınızın uzun süre dayanmasını sağlamak için sabah tatlılarını proteinli bir kahvaltıyla değiştirin ve kahveyi öğleden sonraya bırakın.
