Fotoğraf: açık kaynaklardan
Psikolog, bunların her çiftin birlikte yaşamları boyunca öğrenebileceği uygulamalar olduğunu belirtti.
Amerikalı psikolog Mark Travers, her çiftin güçlü bir bağ için geliştirebileceği üç güçlü yönü sıraladı. Forbes için yazdığı makalede, güçlü ve istikrarlı ilişkilerin yalnızca şansa, mükemmel uyumluluğa veya kadere dayanmadığını, çoğunlukla çalışmanın ve belirli becerilerin geliştirilmesinin sonucu olduğunu açıkladı.
Travers, “Bu beceriler, partnerlerin birbirlerine nasıl tepki vereceğini, ihtiyaçları nasıl karşılayacağını, stresle nasıl başa çıkacağını ve sevinç ve zorluk sırasında yakınlığı nasıl sürdüreceğini belirler” dedi.
Ona göre bunlar her çiftin birlikte yaşamları boyunca öğrenebileceği uygulamalardır. Ve işte listelediği güçlü beceriler:
Duyarlı Sevginin Gücü
Kişilik ve Sosyal Psikoloji Bülteni’nde 2021’de yayınlanan bir araştırma, insanların partnerlerinin duyarlı olduğunu algıladıklarında şefkatli dokunuşta bulunma olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı. Ve bu dokunuşlar da partnerinizin yanıt verme yeteneğinize ilişkin algısını artırdı. Current Opinion in Psychology’de 2023 yılında yayınlanan bir inceleme ise yanıt vermenin önemini vurguladı ve onu ilişkilerin “ortak para birimi” olarak adlandırdı. Herhangi bir bakım tezahürünün bağlantıyı güçlendirip güçlendirmeyeceğini veya etkisiz kalacağını belirleyen şey, yanıt verme yeteneğidir.
Duyguları Birlikte Düzenlemenin Gücü
Her bir partnerin duygusal durumu diğerini etkiler ve ona bağlıdır. Araştırmaya göre, ilişkilerin sağlığı açısından kritik olan ancak aynı zamanda zorluklara da yol açan şey, duyguların bu tür ortak yönetimidir. Current Psychology’de yayınlanan 2025 tarihli bir araştırma, eşlerin duygularını düzenlemede zorluk yaşadıklarında, yorgunluk ve kopukluk ile karakterize edilen ilişki tükenmişliğine karşı önemli ölçüde daha savunmasız olduklarını ortaya çıkardı. Bu özellikle çocuklu çiftler için geçerlidir. Emotion’da yayınlanan 13 yıllık ek bir çalışma diğer tarafı gösteriyor. Eşler olumsuz duyguları ve çatışma davranışlarını azaltabildiğinde, her iki eş de evlilik doyumunun daha yüksek olduğunu bildirdi.
Paylaşılan Pozitifliğin ve Anlamın Gücü
Bu, bir ortağın çabalarını fark edip takdir etme ve değişimi birlikte deneyimlememize yardımcı olacak bir “biz hikayesi” yaratma yeteneğidir. Frontiers in Psychology dergisinde yayınlanan bir araştırma, çiftlerin stresle birlikte başa çıktıklarında, ilişki tatminini artıran şeyin baş etme sürecinin kendisi değil, ortak çabaya duyulan minnettarlık olduğunu buldu. Ancak olumluluk yeterli değildir. Çiftlerin aynı zamanda ortak bir anlama da ihtiyaçları vardır: dünyayı benzer şekillerde gördükleri ve yaşamlarını ortak bir amaç doğrultusunda sürdürdükleri duygusu. 2025’te yapılan bir başka araştırma da, eşlerin ortak gerçeklik duygusu ne kadar güçlüyse, yaşamın genel anlam duygusunun da o kadar yüksek olduğunu doğruladı.
